Kasabada matematik dersinden herkes geçiyor, ama Temel bir türlü geçemiyor. Temel'in babası okula giderek Temel'in matematiğinin aslında iyi olduğunu, Temel'in notlarının öğretmenlerin Temel'e olan gıcığından kaynaklandığını söyler. Bunun üzerine Müdür'le Temel şöyle bir anlaşma yaparlar: Bir stadta bütün halk toplanacaktır; sahanın ortasına masa kurulup Temel halkın huzurunda sözlü olacaktır.. Ve tarih belirlenir; o gün gelir, bütün halk stadta toplanır; saha ortasında sözlü başlar: Öğretmen Temel'e sorar: - "Söyle bakalım 7 kere 7?" Temel hiç düşünmeden cevap verir: - "49" Statdan bir gürültü kopar: - "Bir şans daha verin, bir şans daha verin."
30 Ocak 2009 Cuma
Temel karayollarında
Temel Karayolları Müdürlüğünde işe alınmıştır; görevi ise yollardaki çizgileri çekmektir. Temel'e bir kutu boya ve fırça verilir. Temel çizgileri çekmeye başlar. Bir gün amiri gelir ve çizelgeye bakar; "1. gün 500 metre, 2. gün 300 metre, 3. gün 150 metre, 4. Gün 100 metre.." "Temel", der "her gün gittikçe tembelleşiyorsun galiba?" Temel cevap verir: "Aksine amirum daha çok çalışayrum lakin gün geçtikçe boya kutusundan daha fazla uzaklaşayrum."
Boyacılar
Karpuz çekirdekleri
Sinyal
Temel'e bak bakalım arabanın sinyalleri calışıyor mu? demişler... - Çalışayi - Çalışmayi - Çalışayi - Çalişmayi
Başka asker yok mu?
Atlar
Temel ile Dursun iki tane at almışlar. Fakat devamlı karıştırıyorlarmış. Hangisi kimin atı belli değil. O yüzden Temel'in aklına parlak bir fikir gelmiş ve atın bir tanesinin kuyruğunu kesmiş. Dursun da ona inat diğer atın kuyruğunu kesmiş. Temel bu sefer atın bir tanesine boya ile işaret koymuş. Dursun da ona inat aynı yere aynı boya ile diğer ata işaret koymuş. Bakmış ki böyle de olmuyor. Temel Dursun'a: - "Ha Tursun bak bu böyle olmayacak.. En iyisi beyaz at benimki, siyah at da seninki olsun.."
Ayşe
Bakla ıslanmıyor
Trafik polisi Temel'i durdurur: - "Efendi, on dakika evvel kırmızı ışıkta geçtiniz.." - "Kim deyi?" - "Beş kilometre ötede başkomiserimiz var, telsizle bildirdi!" Temel sinirlenerek, "Ula amma boşboğaz başkomiserin varmış ha! Ağzında pakla ıslanmayı."
Bu burunla
Bu burunla
Tekrar deneyin
Açık çay
Temel işhanında çay ocağı işletmektedir. Üst kattaki işyerlerinden biri seslenir: - Temel efendi, dört çay yap. Biri açık olsun. Çaycı Temel cevap verir: - Abi, hangisi açık olsun?!
Parmak
Boş kaset
Şehirlerarası yolculuk sırasında, hemen şoförün arkasında oturan Temel, şoföre seslenmiş: - Kaptan, haçan sekiz saattur yol aliyruk, habu teyp da devamli çalayi. Kafamuz şişti da... Şoför nazik: - İsterseniz kapatabilirim. Temel'den başka öneri gelmiş: - Yok kapatma... Bi boş kaset koysan da kafamuzi dinlesek...
Karadeniz'in doğusundan
Temel omzuna papağanını almış eczaneden aspirin almaya gitmiş. Eczanenin kapısından girip tam aspirin isteyecekken papağanı Temel'den önce davranıp: - "Bir kutu aspirin, bir kutu aspirin" demiş. Eczacı şaşkınlık içinde aspirini Temel'e uzatmış. Temel tam fıyatını soracakken papağan yine erken davranmış; - "Kaç para, kaç para" demiş. Şaşkınlığı iyice artan eczacı aspirinin fiyatını söylemiş. Temel ödemeyi yapmış, eczaneden çıkmak üzere arkasını dönmüş ve kapıya yönelmiş. Eczacı dayanamaz Temel'e seslenmiş: - "Bir dakika bakar mısın?" Temel omzundaki papağanla eczacıya dönmüş; eczacı sormuş: - "Nereden buldun bunu?" Papağan yine önce davranıp; - "Karadenizin doğusundan, karadenizin doğusundan"
Tavukçu
Yavaşla
Karıncalar
Sifon
Dalıcılar
Aldatmaca
Sinyal
İngilizce biliyormuş
Rize - Trabzon
Temel ve Maymun
30 senelik kaptan
El bombası
Mehteran
Neresinden
İçki Öldürür
Tek ben miyim?
Anneniz Ne diyor?
Ensesine vurulacak kadın
Yapma Kemal
Yalanlar
Karpuz taşımaca
O dışarda
Şair padişah
Yüzme bilmeyenler terketsin
Sıfırdan
Genel Müdür
Amerika
Delik
Hava Durumu
Kurşun
Hangisi?
Kaykay
Başçavuş Albayı tutuklayacakmış
Tatil bitti
29 Ocak 2009 Perşembe
Bazı Kızlarımız
2-Kış İçin Geçerli Mutlaka Beyaz-Siyah Bir Mont ve Kürklü Olması Gerekir
3-Mutlakla Ayakkabın Converse,Gucci,Nike,vb. Tarzında Ayakkabın Olacak Aşağısı Kurtarmaz
4-Aşırı Derecede Makyaj Ve Dudaklarda Mutlaka Parlatıcı Şart
5-Konuşma Tarzı Avrupa Yakasından Selin Tarzı yaneee
6-Yemek İçin En Sosyetik Yerler Seçilir En Pahalısından
7-Gecelere Gidilir Eller Daima Havadadır
8-Saçlar Daima Düz Olur
9-Kotlar En Markalı Şekilde Olur D&G,Diesel,Armani,vb
10-Çanta Bavul Gibi Olması Gerekir İçinde Ne Olduğu Önemli Değil
11-Çoğu Zamanda Gri ve Siyah Eşofman Tarzı Giyinir Buda Evimiz Burda Der Gibidir
12-Mutlaka Elinde Alışveriş Poşeti Olur Bunlarda Genelikle Zara,Mango,Marks&Spencer,vb Tarzı
13-Saçlarda Tek Bir Toka Veya Kurdaleli Taç Olması Gerekir Renk Altın Sarısı veya Gümüş Rengidir
14-Kolyede İsmi Yazması Gerekir Altından Olanı Daha İyidir Ama Tercihen Gümüşde Kullanılır
15-Çoğu Zaman Şapka Takılır Ve Büyük Halkalı Gümüş Küpeler Takılır
16-Bakım Manikür Oje Mutlaka Olmak Zorundadır
17-Mutlaka Sivri Sinek Ve Şöför Gözlüğü Diye Tabir Ettiğimiz Gözlükten Almalıdır Ray-Ban Siyah,Kahverengi,Metalik Gri
18-iPod Olması Gerekir Başka Marka Olmaz
19-İki Tikkynin Konuşmasında Mutlaka Geçecek Olan Kelimeler, Reina, Akmerkez, Cadde, Nabeeer!,
20- Tiki Kızlar, "Erkek Arkadaşım" Yerine "Boyfriend’im" Ex-aşkıım, Aşkıııımmm Kelimelerini Kullanırlar.
21-Vakıf Üniversitelerinde De Oldukça Sık Rastlanmaktadır Bilgi Üniversitesi Yeditepe Üniversitesi Bunların Başında Gelir.
22-Çantayı Tutan Eller Mutlaka Ters Veya Aşağı Doğru Olmadır
23-Giydiğin Her Şeyde Mutlaka Arkandan Beyaz İsteğe Göre Farklı Bir Renkde Body Gözükecek
24-Mutlaka Adidas Oldschoollllllll Bir Eşofmanın Olcak Altın Sarısı,Yeşil Çizgili,Siyah
25-Kırmızı Ojesiz Sokağa Adım Atmayacaksın
26-Hepsinin Türkçesi Bozuktur
27-Kış İçin Kapşonlu Olarak Gap,Abercrombie Olması Şart
28-Her Cumartesi Dışarı Çıkıyormuş Gibi Msn İletilerini @Reina Yada @Discorium Yazarlar Ama Evdedirler
29-Mutlaka Timberland Botun Olcak Sarı,Siyah,Mavi,Gri
30-Uzun Altın Yada Gümüş Kolyelerde Tercih Edilir
31-Atkı Takılır Ama Kesinlikle Boynu Korumak İçin Değil Yaka Da Gayet Açıktır Küçük Kolye Takmış Olmanın Ezikliğini Kapatmak İçin Atkı Bir Kamuflaj Maskesi Gibidir
32-Yeni Trend Olarak UGG Botları Olması Lazım
33-Aynada Çekilmiş Mutlaka Resimin Olcak En Yakın Arkadaşınla Kankanla Mutlaka Bir Aynadan Çekilmiş Resmin Olacak
34-Mutlaka 4veya6 Kız Bir Araya Gelip Converselerle Resim Çektirmen Gerekiyor
35-Aşırı Derecede Beyaz Far Kullanılır Solaryuma Girdim Broz Tenliyim Diye Bas Bas Bağırmak İçin
36-Her Sözlerin Başında Aptaaal , Salaaak , Maal , Gerizekaaalı ve Baş Tacı Olan " Salak Mısııın Kııızm Seen Yaaa??" Gibi Saçma Ve Gereksiz Şeyler Kullanırlar
37-En Sevdiğin Dizi Ne Diye Biri Sorarsa Heroes,Lost,Sex And City,24 Bu Daldaki Diziler En Sevdiğin Dizi Olcak Hepsini Seyretmen Gerekir
38-Yaz İçin Mutlaka Babet Diye Tabir Edilen Ayakkabın Olcak
39-Eteğin Altına Veya Şortun Altına Siyah,Kahverrengi,Beyaz Taytın Olacak
çokk komiik !! yalnış annamış
>
> Oldukca yakışıklı ve cüsseli kısaca herhali ile dört dörtlük bir adam
> bardan içeri girer. Yanında da bir devekuşu bara yaklaşırlar ve adam
> barmene seslenir;
>
> -bana bir viski
devekuşunu gösterek
-buna da bir bardak su
> der ve içtikce içerler.
Sonra adam,
>
> -hesap der.
>
> barmen
>
> -27 $ 45 cent der.
> adam elini cebine atar. Cebinden çıkardığı paranın hepsini bırakır çıkar.
> barmen sayar tamı tamına 27 $ 45 cent.
>
> Adam ve devekuşu ikinci gün yine gelirler icerler.
>
> Hesap der 36$ 18cent adam elini cebine atar butün parayı
> bırakır cıkarlar.
>
> Barmen sayar 36$ 18cent barmen şaşkın olayın sırrını
> çözmeye çalışıyor üçüncü gün, dördüncü gün adam ve devekuşu geliyor gece geç saatlere kadar içiyorlar hesap ne kadar olursa olsun elini cebine
> atıyor bütün parayı bırakıyor barmen sayıyor hesap tam ne eksik ne fazla
> barmen kafayı yemek üzere dayanamıyor ve bu işin sırrını soruyor adam
> anlatıyor;
>
> -bir gün aladdinin sihirli lambasını buldum cin çıktı ve bana üç
> dilek dilememi söyledi bende diledim...
> 1.çok yakışıklı ve kadınların hayran olduğu bi tipim olsun
> 2.her yerde ve her zaman ne kadar paraya ihtiyacım olursa olsun elimi
> cebime attığımda hazır olsun.
>
> Barmen paranın sırrını öğrenmiş ve rahatlamıştır sonra devekuşunu göstererek sorar;
>
> -peki bu ne bu?
>
> adam cevap verir,
>
> -ha o mu
>
> 3. dileğim der.. beni hiç yalnız bırakmayacak uzun bacaklı
> bir piliç istemiştim yanlış anladı şerefsiz.....
>
En İğrenç Espiriler
Bir adam diğerine yorgan mı demiş, o da "evet, it's my gun" demiş.
+Pardon, ateşiniz var mı? -Hayır son ölçtüğümde 36.5 idi.
+Aykut gol atamayınca ne demiş? -I couldn't
+Robin Hood hamile kalmış neden? -Çünkü zenginden alıp fakire vermiş.
Top yan ağlarda, ben ağlamaz mıyım?
+Tem otoyoluna muz düşerse ne olur? -Temmuz
+Kaderim de bu da mı vardı? -Buda yok abi, Elhamdülillah Müslümanız.
Tabakta et, kartal tibet.
+Hangi macunla diş fırçalanmaz? -Lahmacunla
> > > > Ben sünnete karşıyım.
> > > Gençlerin önünü kesmeyelim...
> > > Bir gökdelenin üzerinde kırmızı bir ışık yanıp sönüyormuş neden?
> > > Çünkü binanın şarjı bitiyormuş...
> > > Can neden boğazdan gelir?
> > > Çünkü: Can Emirgan'da oturuyormuş...
> > > Elektrik sandalyesinde oturan idam mahkumu ne demiş?
> > > Çok korkuyorum elimi tutar misin???
> > > Yaşınız kaç?
> > > Bilmem her yıl değişiyo...
> > > Arkadaşlar telefonlar dinleniyormuş...
> > > İyi iyi, dinlensinler zaten çok yorulmuşlardı...
> > > Saatin çalışıyor mu?
> > > Benimkine de iş bulsana...
> > > Tartı neden tartmamış?
> > > Çünkü üzerinde anti-tartar dişmacunu varmış..
> > > Sinüs 60,
> > > Cosinüs tutmuş...
> > > Kocanızla ortak özelliğiniz ne?
> > > Aynı gün evlendik...
> > > Karınca bir zencinin koluna düşmüş ne demiş?
> > > Karakola düştüm.
> > > Çok iyi göbek atan kazana ne denir?
> > > İyi oynayan kazansın...
> > > Size bir kıllık yapayım,
> > > İçine kıllarınızı koyarsınız...
> > > Viyana kuşatması neden bitmiş?
> > > Etrafta atacak kuş kalmadığı için...
a:ey ruh geldiysen üç kere tıkla..
rııııııııttttttt... dıtttttttttt....
r:aradığınız ruh a şu anda ulaşılamıyor. lütfen fincanı kapatıp tekrar deneyiniz...
a??
"Iyi günler, Asli'yla görüsebilir miyim?"
-"Asli evde yok! Fotokopisi var!"
Kavun diyip geçme çünkü parola kavun degil !!!
Soru: Insanlari niye kafasina su dökerek uyandirirlar?
Cevap: Çünkü suyun kaldirma kuvveti vardir.
yerin kulagi var benim de kulagim var...ben yer
miyim? hayir yemem...
-havada uçan yesil zeytine ne denir? cevap:havada uçan
yesil zeytin.
-yerde gezinen siyah zeytine ne denir? cevap:havada
uçan yesil zeytinin gölgesi.
--------------------------------------------------------------------------------
Heryerim tutuldu bi kulaklarım tutulmadı. O zaman bende onu kiraya weririm!!
Kitabım ewde kalmış, çünkü onun bi kocası yook!!
Oğlumun adını mafya koydum, artık bi mafya babasıyım!
Sakın ha bi hamster'a şeker serpip, "AA! Ne şeker bi Hamster!" demeyin.
Adam karısına "inek" demiş, birlikte aşağı inmişler!!
Bebeğiniz oldu gözünüz aydın, kulaklarınız manisa.
Seni görünce gözlerim dolar, kulaklarım mark
Hakan Şükür maçta sakatlanınca onu kim taşır?
Hakan Taşıyan!
Kedinin tırmaladığı köpek ne demiş?
Hiçbirşey, köpekler konuşmaz ki...
Bir adamın kafası atmış, vücudu da eşşek...
Bir adam yatmış, karısı da tekne...
Bir adam donmuş, karısı da sütyen...
Çekyat a niye çekyat denir???? Çünkü itotur diyemiyeceğimizden
Saçınızı nasıl keselim?
-Sessiz!!
herkes sefmiş bu konuyu meğer nası hasretmişis bu esprilere
Türkiye'de en demokratik olay, trafik kazaları; herkes eziliyor...
Suçlu ayağa kalk!..Çocuklu bayana yer ver!..
Atı alan Üsküdar'ı geçti. Biz takibe devam ediyorum merkez. Tamam!..
Şu çocuğu doğuramadım yaaa!..İçimde kaldı.
Yumurtanı sahanda mı yersin? Yoksa deplasmanda mı?
Alfabe artık 28 harf, "O" şimdi asker! (öööö bu çok çğrençti yaa)
-artık araba alsamda kullanamayacağım
-yapma yahu..polis ehliyetini mi aldı?
-yok...karım ehliyet aldı
-baba şu matematik çok zoruma gidiyor
-onu boş ver de, söyle bakalım büyüyünce ne olacaksın?
-bilmiyorumda problem olacağım galiba
-oleeyyy..bravo efendim denize düşen çocuğu kurtardınız
-bırakın şimdi şamatayı..kim itti beni??
-çocuklar... bir elimde 35 elma öbür elimde de 50 elma varsa toplam neyim var?
-küfe gibi elleriniz hocam....
- geceleri yuksek binalarin tepesinde neden kırmızı ı$ık yanıp soner?
- neden?
- bina sarj oldugu icin.
-limonun yarısına ne denir
-limbeş
-cenkten nefret ediorum..
-hangi cenkten ya?
-örümcenkten
-üff burası çok souğuk ben dondum!!
-bende külottum ehueh
fransızların neyi eksiktir?
-franları tabiiki
fransada tuvalet temizleyene ne denir?
-boksör
fransada cellata ne denir?
-asansör
-abi iyiki çinde doğmamışız
-nie lan?
-e çince bilmioruz...eheuhehehehu
-heykeller neden hep keldir?
-bilmem.. neden?
-cunku herkes onlari boyle cagirir; heeyyy..keell...
cotaanggg!
-bu kalemde hayat var nie?
-cunku hayatimi kaleme aldim
- gel öpicem
- öpme nezleyim
- aa nez'lemi çıkıyosun ?
-olum sana is buldum
-neymis abi?
-bufede yedigun vereceksin
gazete bayiinde:
-bana bir sabah bir aksam verirmisin
-sana bir posta yeter.
-vosvos passat
- şahsi oynama!
-master bring us some turning burning somethings
-usta bize dönerli mönerli bişeyler getir
gerçek bir olay:
bütün gününü bilgisayar başında geçirmiş hasan büfeye gider amacı bir adet winston almaktır ve olaylar gelişir
-hasan- şurdan bir kısa windows versene
-büfeci- 98 mi 2000 mi abi eki eki...
adamın biri bigun dustan cıkmıs kurulanmıs ama hala ıslakmıs neden?
cunku adamın yasgunuymus.
- abi sizin araba ne malı?
- alman malı
- bizimki de klimalı..
- sana cem'in selami var!
-hangi cem?
- pump up the jam
-abi bozuk paran var mı?
-var
-ne duruyorsun, tamir ettirsene
-seni acar aradı
-hangi acar?
-rent-a-car
ehehhehehehehheheeh
- hangi grubu dinliyorsun?
- iron maiden.
- hayir, ayran degildim.
-patlamış mısır'ı ingilizceye çevirsene...
-exploded egypt.
-kizlara -ya hani biz boy abdesti aliyoz ya
-ee
-siz de girl abdesti mi aliyosunuz ehuehu
- bir adam colde kalmis ve cayi cok severmis,
cay bulmus icmemis neden?
- cunku ulkersiz bir cay saati dusunulemez.
-- bana yamuk yapma! ama kare,cember falan yapabilirsin.
- bi adam karisini dovuyormus,kapi calmis karisini
dovmeye birakmis neden?
- esek sudan gelmis
- tomi'nin annesi kimdir?
- anatomi
- arkeologlar arka bahcede kazi yapiyorlarmis, kaz olmus
- bebegin tekine tir carpmis ama olmemis,neden?
- bezi bariyerliymis.
- bol keseden atmis, dar keseden esek
- adam bilgisayar basinda uyuyakalmis.
ertesi gun nezle olmus. neden?
- windows acik kalmis.
- adamin biri yolda giderken lagim çukuruna düsmüs, neden?
cevap: adam kendini bi bok zannetmis

| |
|
Anneye Forumu Anlatmaya Çalışmak
sürekli bir şeyler yazılan forum anne tarafından şüpheli bulunarak gelinir
ve çocuğun başında dikilmeye başlanır
bu durumda mevzu bahis başlık devreye girer
"ne bu sayfa şimdi, napıyosunuz siz burda"
sorusu ile giriş yapan anneye
"forum bu anne, biz de burda yazı yazıyoruz"
diyerek en mantıklı açıklama yoluna gidilir
ama kendisi anne olması itibariyle elbette bu kadarla bırakmayacak
daha fazla soracaktır
"para mı veriyorlar buraya yazana"
diyerek ilk bombayı patlatır kapitalist düzenin uşağı olmuş anne
"hayır anne para vermiyorlar"
yeterli bir açıklama olmaz tabi
çünkü bu durumda burada geçirilen zamanın bir başka açıklaması olması gerekmektedir
"peki bu sözlüğün sahibi sizin yazdıklarınızdan para mı kazanıyor"
diye sorar bu defa
"reklam alırsa kazanır yoksa kazanmıyor anne"
cevabını müteakip anne bombayı patlatır
"e o zaman neden var bu şimdi, kapatsınlar burayı"
anne ile beyhude diyalog çabalarına da örnek teşkil edebilecek bu mevzu kapanmayan bir yaradır userin benliğinde
çünkü
"sadece eğlenmek ve paylaşmak için yazıyoruz"
cümlesi hiç yetmez
"buna yazacağına aç kendine bir yer oraya yaz"
"madem bu kadar yazmak istiyorsun kitap yaz"
gibi cümleleri ile annenin bitmeyen anlamak istememesi durumu süreeer gider..
şimdi gelelim olası diyaloglara
+ne bu?
-forum anne..
+noluyor burda?
-yazı yazıyosun işte işte...
+öss'yi kazandırıyor mu bari?
-yok..
+çat.. (pc fişi bi hışımla çekilir) yürü test çöz!
- kimle konuşuyorsun?
+ kimseyleee, foruma yazı yazıyorum.
- hııı. e sadece sen mi yazıyorsun, onlar sana yazmıyor mu
+ yok. interaktif ortam. becerebilen yazıyor, ayrıca bana yazan yok
- yazmanı istemiyorlardır ondandır, kapat da gel hadi, kek yaptım
-kalk şu bilgisayarın başından diyorum, yemeğe otur.
+anne dur ya, iki post daha kasiyim geliom.
-oğlum yemekler soğudu, kime diyorum ben! hem ne yazıyon, aaaa fln mı çıkarıcan bilgisayardan?
+yok annecim ya, forum bu, mükemmel ortam, çok nezih bi yer…
-ne forumu bu? beynini fln yıkıyolar insanların internette, görüyorum televizyonda ben…
+of anne...!
+ ne bu şimdi?
- forum anne...
+ nasıl yani öss formu gibi bişeymi
- yok anne burda beğendiğin konulara yorumlarını yazıyorsun herkeste okuyor?
+ ne yani şimdi seni herkes okuyor burada allah bilir görüyorlardır da (kızmaya başlar)
- evet anne zirvelerimiz oluyor.
+ demek sen beni forum die kandırıp neler yapıyorsun haa bundan sonra forum morum yok internette yok bitti senin işin
-kızım bu ne
+forum
-xforum gibi mi
+evet
-kodlar aynı mı
+evet sayılır
-hımm açsana kaynağı
+.....
-Semih,, oğlum n'apıyosun yine o makinanın başında?
+sözlükteyim anne karışma iki dakka..
-bırak o pis şeyleri..
- ne bu uğraştığın?
- forum
- para kazanıyo musun bu kadar uğraşıp?
- yok, barış için sevgi için insanlık için bu.
- . faturayı baban öderken de şarkılar söylersiniz birlikte.
- zordayım eeey aney aney
_neye bakıyosun kızım sen iki saattir..
*anne forum,yazı yazıyorum
_aaaa falan içinmi
*?^%?%&?? hayır anne çeşitli başlıklar altında istediini yazıyosun kendi fikirlerine göre..
_e bunun karşılığında ne alıyosun..
*mutlu oluyorum..
_ama ben hiç mutlu olmuyorum yarınki sınav sonucunu görünce de baban mutlu olamayacak sanırım.. zaten hep boş işlerle uğraşırsın..
Bayan üye
Annesine Bir erkeküyenin konularını göstermeye çalışıo
-anne bak sana ne göstercem çok komik bi gel oku noolurr..
+neymiş o? hani hangisini okuyom??
-şurda bak Semih yazıyo ya maviyle onun yazısını
+ee kim bu çocuk?? nerden tanıyon?? bak kızım küfürlü de konuşuyo baban hiç sevmez takılma boşa...
-anne tanımıyorum yaa, öyle o da bu sitede takılıo. komik ama di mi, beğendin di mi anne
+kızım o Semih küpe de takıyo mu????
-anne ne alaka yaa , ben ne diyom sen ne diyon!! tanımıyom dedim ya. off anne yaa...
+aman neyse ben sıkıldım, gidiyom. bak herkese yazma, herkesle konuşma, yanlış anlar erkek milleti.. hadi onu da oku gel de şu tabağı götür alt komşuya ayıp oluyo kaç gündür...
-anne tamam git yaaa, bi git yaaa.....
Kadınlar ve erkekler arasında öyle düşünce farklılıkları var ki sormayın gitsin:
E: Ulan saatlerdir öpüşüyoruz daha ikinci safhaya bile geçemedim.
K: Yanımda kendini iyi hissediyor olmalı. Benimle uyumak istiyor.
E: Nerden geldim buraya yahu. Öylece yatıyoruz. Eve gidip zıbarsam.
K: Onu iki dakika görmek bile beni mutlu ediyor.
E: Şimdi iki dakika için dışarı çık, giyin. İş mi bu?
K: Onun için üzülüyorum. Çok çalışıp yoruluyor.
E: Yorgunum demek en iyi çözüm. O zaman bana kıyamaz.
K: Ona her baktığımda kalbim dışarı çıkacakmış gibi oluyor.
E: Daha ne kadar baygın bakmalıyım. Yetmedi mi yaa. Artık sevişsek.
K: Ona sarılmak hoşuma gidiyor. İyi hissediyorum.
E: Sarılmaktan başka sey bilmez mi bu? Benim daha ne marifetlerim var.
K: Söz vermişti bugün benimle olacaktı. Başına bir şey mi geldi acaba?
E: Ya bundan daha kurtulamadım, bir de git şimdi öbür kızla uğraş.
K: Onunla ay ışığında oturmak ne romantik.
E: Burası yeterince sote mi acaba? Gelen giden olur mu ki?
K: Aslında duygularını belli etmiyor ama benden çok hoşlanıyor.
E: Bana bağlanırsa vay halime. Hiç uğraşamam.
K: Beni güzel bulduğunu söyledi.
E: Acaba vucudu da gözleri kadar güzel midir? Ya değilse... Yağlı falan Iyyyk!
K: Beni çok istiyor, ben de onu. Daha fazla görüşebilsek keşke.
E: Bir an önce su işi sonuçlandırsak da ben de bir sonraki hedefime ilerlesem.
K: Onu şımartmak çok hoşuma gidiyor.
E: Haydaa. Şaklaban olduk. İyi mi?
K: Neden birden bire benden uzaklastı. Çok sıkıntılı bir dönemde herhalde.
E: Artık anlamıştır umarım beni bir daha aramaz.
K: Aslında onun farklı olduğunu zannetmiştim. Gözümde fazla büyütmüşüm, en iyisi boş vermek. Erkekler hep böyle.
E: Yaa bi hata yaptım galiba, ondan çok hoşlanmışım. İçim de çok tuhaf. Tekrar olur mu acaba??
böyle düşünenlerib vay haline
Türkü Nasıl Tanırsınız?
Henüz ilk sayisini çikaran Ariza dergisinde Hasan Kaçan'dan "bir Türk'ü nasil tanirsiniz" baslikli yazi :
* Desenlerini çok begenerek aldigi yeni bir mobilyanin üstünü baska bir örtü örterek kullanan kisi Türk'tür
* Geçirdigi bir trafik kazasindan sonra kanlar içinde çikip, çarpilmis arabasina üzülen kisi Türk'tür.
* Tüp kaçiriyor mu, kaçirmiyor mu diye kibrit yakip kontrol eden Türk'ten baskasi olabilir mi?
* Yemekte eti biçakla degil, çatalin yaniyla kesmeye çalisan bir kisi görürseniz gözlerinden öpün, o bir Türk'tür.
* Kirmizi isikta durdugunuz için size ancak bir Türk bagirabilir.
* Ancak bir Türk, Cola'yi çalkalayip fiskirtarak asitsiz içmeyi akil edebilir.
* Elektonik hesap makinesini, uzaktan kumandasini naylona sarmis, üzerine de ambalaj lastigi geçirmis birini görürseniz hemen boynuna sarilin.
Türk'tür o.
* On yillik bir otomobilin koltuk ambalaj naylonlarini çikarmadan kullanma becerisini ancak Türkler gösterebilir.
* isinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eden bir Türk'ten baskasi olamaz. (serefsizin oglu ne is yapmis be kardesim, helal olsun)
* Ancak bir Türk aracin sinyal lambalari dururken kolunu çikararak "dönüyorum" hareketi yapabilir.
* Ancak bir Türk trafik isiklari kirmizidan yesile döndügünde önündeki herkesi salak sanarak kornaya basabilir.
* Tv'de film seyrederken filmin oyunculariyla muhatap olan (dur oraya gitme öldürecekler seni) Türk sinema severlerdir.
* Ancak bir Türk kulagini kalem ya da örgü sisiyle karistirabilir.
* Gazete kagidini en iyi sekilde kullanan Türk'tür(Cam silme bezi, külah, mendil, sofra bezi)
* Ancak bir Türk kadini, denize dikkat çekmemek için elbiseleriyle girip, bütün dikkatleri üzerine çekebilir.
* Plastik yogurt kabini saksi yapan elbette ki Türk'tür.
*Arabasinin arkasina yazi yazan bir Türk degil de nedir? (Rahmetli de sollardi,)
* Uçakta bulunan tanidiklarina uçak havalandiktan sonra görmeyecegini bildigi halde el sallayan birini görürseniz hemen boynuna sarilin çünkü o Türk'tür
erkekler izinsiz kız msn adresi eklerse"
e slm
k isim ne nerden
e vayy direk mevzu ha
k sana iylik yaramaz
e dur gitmeee tamam tamam tüh gitti
k msn adresimi nerden aldınız
e ıı migrosda ucuzluk vardı toptan aldım
e tüh be çevrim dışı oldu
e slm naber
k slm iii kimsin
e benmi
k yok arkandaki
e ha o ercan
k byyy
e tüh be ercanın yüzünden engelledi
e slm ben mehmet ağa
k hangi mehmet ağa
e çizmeli kedinin ağası
k nasıl yani
e sarı çizmeli mehmet ağa işte
k öylemi biz şehre taşındık ağalık kalktı by
e slm
k slm şebnem ferah dinlermisin
e yok
k ozaman by
e sen ferdi tayfur dinlermisin
k yok
e ozaman sana by
bu iyi işte....
bakseen .. çok komikss soruuuu..gerçek ama +18
Lütfen sonuna kadar okuyun.
Soru, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinin İşletme Matematiği kitabından gerçek bir alıntıdır. Hiç dokunulmadan ve yorumsuz şekliyle verilmiştir:
Kitap Adı: İşletme Matematiği
Yazar: Prof. Dr. Müh. Yılmaz Tulunay
Sayfa: 173 Soru :
Amerika'ya lisansüstü çalışmalar yapmak üzere giden Mehmet, iki kız arkadaş edinmiştir. Bunlar Mary ve Nancy'dir. Mehmet'e göre;
a-) Mary olgun bir kızdır ve klasiklerden zevk almaktadır. Böyle bir yerde onunla 3 saat birlikte olmak 12 dolara mal olmaktadır. Diğer taraftan Nancy daha çok popüler eğlenceleri yeğlemektedir. Onunla böyle bir yerde 3 saat birlikte olmanın maliyeti de 8 dolardır.
b-) Mehmet'in bütçesi gönül işlerine ancak ayda 48 dolar ayırmasına olanak vermektedir.
Ayrıca, derslerinin ve çalışma koşullarının ağır oluşundan dolayı, kız arkadaslarına en fazla ayda 18 saatlik süre ve 40.000 kalorilik enerji ayırabilmektedir.
c-) Mary ile her buluşmasında 5.000 kalori enerji harcayan Mehmet, Nancy için bunun iki katını harcamaktadır. Eğer Mehmet'in Mary ile buluşmaktan beklediği mutluluğu 6 birim ve Nancy ile buluşmaktan beklediği mutluluğun da 5 birim olduğunu biliyorsak, mutluluğunu maksimize etmek isteyen Mehmet'in sosyal yaşamını nasıl planlaması gerekecektir?
Grafik ve cebirsel yoldan bulunuz.
BIR ÖGRENCININ CEVABI:
Sayın Hocam, Bu Mehmet şerefsizi buradan Amerika'ya lisans üstü çalışma yapmaya gitti de herifin s...nin derdi bize mi düştü? Biz burada tahsili bırakıp karıya, kıza dalsak bizi de böyle ballandıra ballandıra kitaplara yazar mısın? Neyse geçelim sorduğunuz sorunun cevabına;
a-) Bi kere bu Mehmet ibnesinde iki hatuna ayrı ayrı zaman harcayacak g.. de, para da yok, sıkarrrr. Ayrıca dünya piyasalarında saati 100 dolardan açılıp minimum 50 dolara kadar düşen tarifeler göz önüne alındığında, 3 saati 12 dolarlık ya da 3 saati 8 dolarlık karılardan hayır gelmez. Muhtemelen Mary 68, Nancy 79 yaşındadır ve ikisinin de bu güne kadar yattıklarının haddi hesabı yoktur. Bu durumda Mehmet'in hem vakit darlığı, hem kadınların hali, hem de para yokluğu sebepleriyle bu iki orospuyla grup sexi yapması gerekir.
b) Mehmet'in bütçesi (bu gönül işi tabirini ben anlamadım)sevişmek için ayda 48 dolara yetiyorsa zaten bu o.....çocugunun masturbasyon yapması daha uygun olur. Böylelikle iki ay para biriktirip bu çuvalların yerine doğru dürüst bir karıya zıplar ve ayırdığı 40.000 kaloriyi hakkıyla harcar.
Ama siz bu cevabı kabul etmeyeceğiniz için şöyle cevap verelim; Mehmet’in bütçesi 48 dolara yettiği için ancak grup sex yapılacağından pazarlıkla miktar iskontosu alınır ve bütçe rahatlatılır.Böylelikle ayda ayırdığı saati 3 saate bölersek 6 kez yapmış olur ve her sevişmede 40.000/6= 6700 (yaklaşık) kalori harcar. Bu hayvan bir seferde kesintisiz 3 saat zıplayabiliyorsa zaten Amerika’da kalması ve buralara dönmemesi hepimiz için hayırlı olur.
c-) Mehmet Mary ile her buluşmasında 5.000 kalori harcıyorsa yukarıdaki hesaba göre Nancy'ye sadece 6.700 - 5.000 = 1.700 kalori kalır ki bu da Nancy gibi falafoş bir motoru sadece gıdıklar. Bu durumda birinden 6, diğerinden 5 birim zevk alan Mehmet'in mutluluğunu maksimize etmesi için kendisini de birilerine d..dürmesi gerekir.
Sonuç olarak bu işe alışan Mehmet'in bundan sonraki sosyal yaşantısını kaşarlı bir ibne olarak planlaması gerekir. Bu sayede ayda 48 dolar tasarruf sağladığı gibi üste para da kazanarak bütçeyi de düzeltir.
Erotik Fıkralar +18
- Satıcı "çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi, sizi sex te çok vahşi ve kuvvetli yapacak sandaletler..." Adam tabi ki erkekliğe leke sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri denemeye karar vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış, kalbi hızlı hızlı atmış, fiziksel değişimler başlamış, nefesi serileşmiş gözleri büyümüş ve etrafına seri bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir adım geri kaçmış "Aman allahım dur dur..." derken adam koşmuş, satıcıyı yakaladığı gibi tezgaha yatırmış, pantolonunu parçalayarak çıkarmaya başlamış, bu arada satıcı bir yandan kurtulmaya çalışırken bağırıyormuş,
-"Sandaletleri ters giydin lan!..."
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Köyü basan bir gurup terörist bütün köy halkını sıraya dizer... Grubun başı köy halkına derki...
- Hayatta kalabilmeniz için bir şansınız var. Köyün erkekleri tek sıra dizilecekler. Hepiniz mallarınızı çıkartacaksınız. Karıların gözünü bağlayacağım. Gözü bağlı olarak kadınlar hepsine elleyecek. Kim kocasınınkini elleyerek tanırsa o karı kocanın hayatını bağışlayacağım... Derken kadınlar birer birer gözleri bağlanıp getirilir.
- Birinci kadın başlar. “ Bu değil, bu değil, bu değil BU!! “ kocasını ve kendini ölümden kurtarır.
- İkinci kadın gelir. “Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, BU!”.. onlarda kurtulurlar. Üçüncü kadınıda getirdiklerinde terörist dayanamayıp adamların arasına geçer. Kadın başlar kocasını aramak için ellemeye.
- Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, Bu Bizim Köyden Değil, bu değil, bu değil, Bu....
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Adam günün yorgunluğu üzerinde, perişan bir vaziyette İETT durağında otobüs beklemektedir. Nihayet uzun bir zaman sonra beklediği güzergâhın aracı gelir ve biletini attıktan sonra arka taraflara doğru ilerlemeye başlar. Bir, iki adım ilerisindeki çift kişilik koltuğun boş olanına doğru ilerler; tam oturacağı sırada engelleyici bir ses tonu onu durdurur:
- Buraya oturamazsın! Ben kimim biliyor musun?
- Kim olduğunuzu bilmeli miyim?
- Ben Yrd. Doç. falan kişiyim.
- Evet?
- Benim gibi kıdemli birinin yanına oturamazsın!
- Size bir soru sormak istiyorum. Siz Yrd. Doçentlik ünvanınızdan sonra ne olacaksınız?
- Doçent.
- Peki sonra?
- Şayet başımıza bir şey gelmezse Profesör.
- Daha sonra?
- Belki zor ama, Ordünaryus Profesör.
- Evet... Peki bu dereceden sonra?
- Hiiç...
- Ben şimdiden 'hiç'im; lütfen müsade edin yanınıza oturayım...
- !!?
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Temel ile Fadime evlenirler ve gerdeğe girerler,fakat Temel tutturur Fadime ye illaki ters ilişkiye gireceğim diye, Fadime ne kadar olmaz dediyse de, Temel yalvara yakara ters ilişkiye girmeyi başarır. Aradan üç gün geçmesine rağmen Temel, Fadime ile konuşmaz. En sonunda Fadime dayanamaz "Temel bütün suç senin zorla ilişkiye sen girdin konuşmayacak birisi varsa oda benim" der.Temelden tek bir cevap ben göt verenler ile konuşmam.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Alkolik bir adam bir marketin önünden geçerken viskilere bakıp, ahbe şöyle işedik mi viski olsa ne olur sanki diye hayal kurmuş. Bunun üzerine dileği kabul olmuş. Akşam eve gelip karısına hanım iki bardak getir de viski içelim diyince karısı da ne oldu paramı buldun demiş. Adam olanları anlatmış, karısıda görmek için hadi yap ta içelim demiş. Adam gerçekten viski işiyormuş. Gel zaman git zaman adam bir gün yine akşam olmuş evine gelmiş karısına hanım bir bardak getir kafayı çekeceğim demiş. Karısı da bey bugün bensiz mi içeceksin diyince adamda hayır sen bugün şişeden içeceksin demiş.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
John sabah kalktığında vakit çok geçtir. Ve acele ile giyinip hemen bir taksiye atlayıp işe gider. Fakat işe geldiğinde patronu onu her zaman geç kaldığı için isten kovar. İşten kovulan John üzgün bir şekilde eve döner. Eve geldiğinde yatak odasında Karısını bir Zenci ile yatarken bulur. Ve kadın artık kendisini sevmediğini, evini ve arabasını aldığını söyleyip John'u evden kovar. İyice çaresiz kalan John sokaklarda dolaşırken kendini köprüden atıp ölmeyi düşünür. Tam köprüden atlarken bir Noel Baba gelir. Noel Baba niçin ölmek istediğini sorar. John başından geçenleri anlatır.
- Noel Baba “ Şöyle 20 yaşında sarışın bir kadının olsun ister mi sin?
-John “ Elbette”
-Noel Baba “ Şöyle kendi işin, Porche ve muhteşem bir villan olmasını ister mi sin?”
-John tereddütsüz “Tabi elbette isterim.”
-Noel Baba “Ama bir şartım var.”
-John “ Nedir şartın?”
-Noel Baba “ Bir kere yapacağım!!!!” John düşünür, biraz sabredeceğim ve muhteşem şeyler kazanacağım der. Tamam der. John soyunmaya başlar ve bu işi yaparken
-Noel Baba sorar. “ John kaç yaşındansın?”
-John “41”
-Noel Baba “John 41 yaşındasın ama hala Noel Baba'lara inanıyorsun!!!!!”
Emeklilik islemleri için uğraşan adam sigortaya şahsen başvurur. Görevli kadın yaşını doğrulatmak için bir kimlik belgesi sorunca adam ceplerini arar, tarar ve cüzdanını evde unuttuğunu fark edince durumu anlatır. Görevli kadin '' gömlek düğmelerinizi açın o zaman'' der. Şaşıran adam bir bir açar düğmeleri ve bembeyaz göğüs kılları ortaya çıkınca görevli kadın '' tamam bu gördüğüm yeterli '' yanıtıyla evrakları onaylar. Şaşkınlık içinde eve gidip emeklilik işlerini nasıl hallettiğini eşine anlatır adamcağız. Eşinden gelen yanıt bir başka olur:
- ''Keşke pantalonunun düğmelerini açsaydın, o zaman bir de maluliyet farkı da alırdın...''
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir gemi uzun bir yolculuğa çıkıyormuş ama bu gemide bir KAPTAN ve üç TAYFA varmış. Gemi daha sonra fırtınaya yakalanarak batmış ama nasıl olduysa KAPTAN ve TAYFA'ları kurtulmuşlar. Ama sonuç olarak bir adaya düşmüşler hemde Yamyam’ların adasına . Adaya geldiklerinin ilk gününde YAMYAM'lar bunları yakalar ve bir soru sorarlar .Soru:ÖLÜM MÜ yoksa MAKOKMU diye soru sorarlar . Ve sabaha kadar mühlet verirler . Ertesi gün ilk tayfaya sorarlar ölüm mü yoksa makok mu? Tayfa ölmektense bilmediğim şeyi olurum daha iyi der ve makok diye cevap verir. Ardından adamı bir kere sikerler ve bırakırlar. Diğer tayfaya da aynı soruyu sorarlar ve aynı cevabı alırlar ve onu da yaptıktan sonra serbest bırakırlar. Son tayfada aynı olayları yaşar ve serbest bırakılır. Sonunda KAPTANA gelmiştir KAPTAN çevresindekilere nutuk atarcasına ayağa kalkar ve "Ben bir KAPTAN olarak gururlu ve şerefli biri olarak yaşadım ve yine bu şerefimi hayatım pahasına da olsa vermem, ben ölümü tercih ediyorum” der. Bunu duyan kabile reisi "o zaman buna ölene kadar makok."
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Anne ve baba çocukları anlamasın diye sevişmeye "çamaşır yıkama" demişler. Yani sevişmek istediklerinde çamaşır yıkayalım mı diyorlarmış. Bir gün baba oğlunu çağırmış ve "git anana sor bakalım çamaşır yıkayacak mıymış" demiş. Oğlu da gitmiş ve sormuş. Annesi "olmaz oğlum git babana söyle bugün yorgunum" demiş. Ertesi gün adam bir daha oğlunu çağırmış ve anana git sor demiş. Anne yine aynı cevabı vermiş. Ondan sonraki gün anne oğlunu çağırmış. "Git babana söyle bugün çamaşır yıkayabiliriz" demiş. Oğulda gitmiş babasına sormuş. Babası "yok oğlum olmaz anana söyle ben çamaşırları elde çitiledim" demiş.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Kalabalık bir belediye otobüsünde kadının biri haykırmış:
-Terbiyesiz adam ,yeter artık! –Adam “Aman bayan ne oldu ki?” – “Daha ne olacak geçtin arkama. Taksim den beri ayıptır be!” – Adam “Efendim yanlış anladınız herhalde. Bugün aybaşı. Maaşımı aldım, cebimde o var. O dokunmuş olacak.”
-Kadın “İyi de be Adam , Taksim'den Şişli'ye gelene kadar maaşına zam mı geldi? “
----------------------------------------------------------------------------------------------------
AliCan babasının odasında prezervatif bulmuş. Baba bu ne demiş. Babası: Yavrum ben onunla fare öldürüyorum demiş.
- AliCan cevabı yapıştırmış: " Baba fareleri s?ke s?ke mi öldürüyorsun?"
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Amerikada en az 3 farklı objeyi kullanarak dünyanın temel sorunlarının ifade edilmesine dayanan bir yarışma düzenlenir. Bu yarışmaya bizim Temel de katılır ve sahneye başında gaz maskesi elinde bir demet çiçek ve prezervatif takmış bir şekilde çıkarak birincilik ödülünü kazanır. Sunucu Temel'i yanına çağırarak bu objelerden maske ile dünyadaki çevre kirliliğine, çiçeklerle doğanın korunmasının gerekliliğine ve prezervatifle de doğum kontrolünün önemine dikkat çektiğiniz için bu ödülü size layık gördük der. Bunun üzerine Temel aslında ben " prezervatifle sevişmek gaz maskesiyle çiçek koklamaya benzer. " demek istemiştim der
----------------------------------------------------------------------------------------------------
İki Travesti yolda karşılaşmışlar. Biri diğerine sorar:
- Nasılsın dostum işlerin nasıl?
- Öbürü cevap verir: Sorma kardeş işler o kadar yoğun ki osurmaya vaktim yok...
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Temel İle dursun 5 İla 10 yıl arasında Amerika'da yaşarlar ve orada kürkü çok pahalı bir sincap çeşidi bulurlar Türkiye'ye gelirken bundan getirip, üretip, çok zengin olmayı tasarlarlar. Dursun sincabı sırt çantasına koyar ve havaalanından içeri sokar Temel de hemen arkasından havaalanına gelir ve uçağa binerler. Bir süre sonra dursun uyur kucağında bulunan çanta yere düşer ve sincap çantadan dışarı çıkar. Hemen Temelin kucağına gelir onunla oynar ve sonra Temel sincabi öldürür.Dursun uyanıp sincabı ölmüş görünce hemen temele sinirle sorar ne oldi buna? Temel cevaplamaya başlar sincap çantadan çıktı kucağıma geldi oradan pantolonuma girdi aleti yakaladı bir sağa salladı bir sola salladı kaldırdı üzerine çıktı İndi çıktı İndi çıktı sesimi çıkarmadım. Sonra biraz aşağı indi taşakları buldu oynadı ,tokuşturdu ceviz zannetti oynadı ellemedim.Biraz daha aşağıya indi deliği buldu yuva zannetti galiba girdi çıktı girdi çıktı yine ellemedim,ama ne zaman cevizleri yuvaya taşımaya kalktı İşte o zaman öldürdim oni.
Nasrettin Hoca Fıkraları
-Hoca yaşlı karısına dönmüş “ Hanım sen biraz yüzme biliyordun değil mi? “ demiş.
-----------------------------------------------------------------------------------------
Nasrettin Hoca'ya dert yanıyorlar: __Yahu Hoca senin hanım çok geziyor. Hoca:Olur mu canım? O kadar gezse arada bir bizim eve de uğrar.
------------------------------------------------------------------------------------------------
Nasrettin hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki Ceviz ağacının altında dinleneyim demiş.Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın altına uzanmış. Ve şöyle düşünmüş.Ey Allah'ım gücüne sual olmaz amma,incecik kabak sapında kocaman kabak var, koskocaman ağaçta küçücük ceviz var, bu nasıl iş deyip uykuya dalmış.Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş.Ve kafada ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve Yarabbi sen en iyisini bilirsin demiş. Simdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim ne olurdu.
------------------------------------------------------------------------------------------------
Nasrettin hoca bir gün kendine yeni bir kazan alır ertesi gün komşusu kazan istemeye gelir hoca kazanı yeni aldığı için pek vermek istemez ama komşusunuda kıramaz ve verir... bir gün iki gün derken onbeşgün sonra komşusu elinde hocanın kazanıyla çıkagelir kazanın içindede küçük bir başka kazan vardır... müjde hocam !!! der komşusu senin kazan doğurdu... nasıl yani der hoca kazan hiç doğururmu ? Valla inanmazsan al kendin bak der kazanı uzatarak... hoca kazanı eline alır yeni aldığı kazanın orası patlamış burası çatlamış... tabii doğurur der adama dönerek KAZANIN AMINA KOYMUŞSUNUZ
--------------------------------------------------------------------------------------------
Nasrettin hoca pazarda dalgın yürüyormuş.etrafındaki esnafları seyrediyor.bu sırada ensesine bir tokat geliyor. Hoca tökezlemiş bir kaç adım sendelemiş neyse toparlanıp sinirli bir şekilde arkasını dönmüş. Bir bakmış ki hocanın 2 katı hayvan gibi bir adam. Hoca durmuş bir yutkunmuş önce,sonra:
- bana senmi vurdun? demiş adama. Adam:
- ben vurdum lan ne olacak demiş. Hoca:
- sakadan mı vurdun ciddiden mi? demiş Adam:
- ciddi vurdum napacan?! Hoca:
- Aman aman, öyle olsun... Cunku şakadan hiç hoşlanmam da .
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Nasrettin Hoca evlenmeye niyetlenir. Eş,dost bir hatuncağızı öve öve öve göklere çıkarırlar.
-Şöyle huylu!
-Böyle soylu!
-Dünyalar güzeli... Hoca'nın gönlünü çelerler. Evlenirler. Zifaf gecesi yüz görümlüğünü veren Hoca, gelinin duvağını kaldırır. Aman Allah'ım! Çirkin bir gelin. Gelin hanım, kocasına sadakatim göstermek için:
-Hoca efendi, akrabalarından kime görüneyim, kime görünmeyeyim? diye sorar. Hoca şaşkın:
-Aman hatun, bana görünme de kime görünürsen görün... der
-------------------------------------------------------------------------------------------------
Sarışın Fıkraları
- Hanımefendi ehliyetinizi görebilirmiyim ?
- Nedir o?
- Hani araç kullanırken yanınızda taşımanız gereken belge,kredi kartı boyutlarında ve üzerinde resminiz olur.
- Sarışın bayan çantasını aracın koltuğuna boşaltır ve ehliyeti bulur ve memura uzatır.
- Hanımefendi ruhsatı görebilirmiyim ?
- Oda ne ?
- Tabiri caiz ise aracınızın kimlik kartı. Genelde torpido gözünde bulunur.
- Bayan torpido gözünü bulur ruhsatı uzatır.
- Trafik polisi evrakları alıp aracına biner ve merkezle telsiz bağlantısı kurar. Merkezdeki görevli memur aracı kullanan sarışın mı diye sorar ?
- Evet
- Peki süper bir mini eteği varmı ?
- Evet
- Göğüsleri gömleğinden taşıyor mu ?
- Evet
- O zaman sen ona doğru yaklaş ve fermuarını indir.
- Polis memuru merkezdeki arkadaşına bağırarak böyle bir şey yapamayacağını söyler ama ısrarlara fazla dayanamaz. Sarışın bayanın yanına yaklaşıp fermuarını indirir.
- SARIŞIN BAYAN ÇOK ŞAŞIRIR . YİNE Mİ ALKOL MUAYENESİ !!!!!!!!!!!!!!!!
Günün birinde İstanbul'da sarışının biri hayattan o kadar bezmiş ki kendini boğazın soğuk sularına bırakarak hayatına son vermeye karar vermiş. Boğaziçi köprüsünden geçerken arabasını durdurmuş, bari yerlere çıkmış ve titreyerek az sonra kendisini bu çekilmez hayattan kurtaracak olan sulara baka baka ağlarken yanına genç ve yakışıklı bir genç gelmiş.Genç ona acımış ve sarışının ellerini tutup "Bak, yasaman için çok neden var.Yarın sabah gemim Amerika'ya gitmek üzere demir alacak.Eğer istersen, seni de çaktırmadan gemiye alıp saklayabilirim.Sana hem yemek getiririm hem de sana çok iyi bakarım." demiş. Sarışın bakmış kaybedecek bir şey yok; belki de Amerika'ya gidip yeni bir başlangıç yaparım umuduyla denizcinin teklifini kabul etmiş. O akşam denizci genç onu gemiye almış ve filikalardan birine saklamış.Her gece sarışına üç sandviç ve bir meyve getiriyormuş, sonra da sabaha kadar sevişiyorlarmış. Bir kaç gün sonra, kaptan rutin kontrolleri sırasında sarışına rastlamış.Orada ne aradığını sormuş. Sarışın da "Ben bu gemideki denizcilerden biriyle anlaştım. O bana her gün yemek getiriyor ve Amerika'ya gitmemi sağlıyor. Ben de onun benimle sevişmesine izin veriyorum." demiş. Kaptan, "Seninle seviştiği kesin küçük hanım da .... "Bu Kadıköy
-Beşiktaş vapuru".
Kör bir adam yanlışlıkla Bayanlar Barına girer. Bara doğru ilerler ve bir içki ısmarlar. Biraz oturup, içkisini yudumladıktan sonra barmene seslenir: "Hey, bir sarışın fıkrası duymak ister misin?" Birden bar, bomba düşmüş gibi sessizleşir. Kör adamın yanında oturan kadın, tok bir sesle: "Hey bayım," der "bu fıkrayı anlatmadan önce bilmeniz gereken beş şey var. Birincisi, barmen sarışın bir kız. İkincisi kapı görevlisi sarışın bir kadın. Üçüncüsü, ben 1.90 boyunda karatede siyah kuşaklı bir sarışınım. Dördücüsü, sağınızda oturan kadın profesyonel bir halterci ve sarışın. Beşincisi, benim yanımda oturan kadın profesyonel güreşçi ve sarışın. Yine de bu fıkrayı anlatmak istiyor musunuz?" Kör adam bir kaç saniye düşünür, sonra başını sallar: "Hayır, hiç sanmıyorum. Beş defa anlatamam."
İki sarışın yolda yürürken yerde bir makyaj aynası gözlerine ilişir. ilk sarışın kapağını açar ve bakar :
- Resimdeki yüz bana çok tanıdık geldi şekerim... der. Sıra ikinci sarışındadır, aynayı arkadaşının elinden çekistirir ve şöyle der :
- Tabii ki tanıdık gelecek aptal, bu benim...
Temel Fıkraları
-Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormuş, Temel de anlatmış;
- Ormanda ağaç keseydum, birden kalabaluk pir grup Doğan'ın yengesini bozmişum diye dövdü peni, halbuki ne Doğan'ı taniyruuum, ne de yengesuni..
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Temel çok para kazanmış. Ailece lüks bir lokantaya gitmişler. En pahalı şarabı seçip ısmarlamış.
- Garson “ Hangi yıl tercih ederdiniz, diye sorunca,
- Temel “ Pi mahzuru yoksa hemen isteyrum.”
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Temel ve dursun yaz tatillerinde Antarktika'ya gitmeye karar vermişler. Uzun bir yolculuktan sonra buzlar diyarına varmışlar. Bir rehber bulamadıklarından kendileri gezmişler uzun buz ovalarını. ertesi sabah bir rehberle anlaşarak kıtanın en güzel yerlerini rehber eşliğinde gezip merak ettiklerini soruyorlarmış. Bir ara Temel rehbere seslenerek
- " Pardon burada hiç beyaz kadın var mı ? " diye sormuş,
- Rehber "Tabiî ki var, buradaki kadınların yüzde doksanı beyazdır" demiş.
- "Peki siyah kadın var mi?"
- "Eh bir kaç tane var bu civarda"
- "Pekİ siyah beyaz kadın var mı" rehber son derece şaşkın bir şekilde
- "Tabiî ki hayır ben hiçbir yerde rastlamadım böyle kadına" Cevaptan hiç de hoşnut kalmayan Temel Dursun'a dönerek
- " Ula dursun yoksa dün akşamkiler penguen miydi?????".
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Temel Londra'ya uçakla seyahat ediyormuş. Uçakta her şey normal iken birden pilotun sesi duyulmuş:
- "Sayın yolcular, uçağımızdaki 4 motordan bir tanesi bozuldu, ama biz 3 motorla rahat iniş yapabiliriz" Neyse rahatlar herkes. 15 dakika sonra bir anons daha:
- "Sayın yolcular maalesef 1 motorumuz daha bozuldu ama biz 2 motorla inişi yapacağız" Herkes rahat ama bir anons daha gelmesinden korkmaktadır. 20 dakika sonra bir anons daha gelir:
-"Sayın yolcularımız 2 motordan biri daha bozuldu ama biz en iyisiyiz ve 1 motorla inişi size garanti ediyoruz" Herkes ohh çeker rahatlar. Temel ise panik içinde:
- "Uyy bu motorda bozulursa havada kalacağuz"
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Temel oğluna parmakların isimlerini öğretiyormuş."Bak uşağum bu baş, bu işaret, bu orta, bu yüzük ve buda serçe parmak. Anladınmı?"oğlu kafasını sallayarak hayır demiş.Temel bir kez daha anlatmış ve tekrar sormuş " anladın mı uşağum?".Çocuk tekrar hayır demiş.Bir daha, bir daha derken en sonunda çocuk anladım deyince, Temel elini sallayarak "bak bakalım bir de karıştırarak sorayım" demiş...
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Temel Almanya'ya işçi olarak çalışmaya gider. Uçaktaki koltuğunun hemen yanında dünya tükürük şampiyonu oturmaktadır. Adam bir tükürür ve tükürük Temelin kulağının yanından mermi gibi geçer.
- Adam: "Ben 96 olimpiyatları dünya şampiyonu Almanya'dan Hans" der. Temel tabi şaşırır. Bir müddet sonra adam bir daha tükürür ve tükürük Temelin kafasını sıyırarak gider.
-Hans: "Ben 2000 dünya tükürük şampiyonu hans"der. Temel artık dayanamaz ve Hans'ın suratının ortasına tükürür.
-Temel: "Daha acemiyim." der.
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Temel duş almaya girer, şampuanı saçlarına boşaltıp ovalamaya başlar. Sırtını keselemeye gelen annesi sorar :
- Oğlum kafanı ıslatmayacak mısın ?..
- Temel cevap verir : “ Yok anne bu şampuan kuru saçlar içinmiş...!! “
----------------------------------------------------------------------------------------------------
----------------------------------------------------------------------------------------------------
----------------------------------------------------------------------------------------------------
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Temel'in 8 tane çocuğu varmış. Ama hepsi de birbirinden salak, geri zekalıymış. Temel ve karısı Fadime doktora gitmişler, durumu anlatmışlar. Böyle böyle biz artık çocuk istemiyoruz demişler. Doktor bunlara 1
-2 kutu prezervatif vermiş. Nasıl kullanılacağını falan anlatıp yollamış. Neyse bunlar kullana kullana bir gün prezervatifleri kalmamış. Temel kara kara düşünmeye başlamış . Ne yapsak ne etsek diye Fadime " Dur ben sana dantelden örüvereyim demiş." Ölçüyü falan almış 1
-2 gün içinde örmüş. Aradan 9 ay geçmiş. Temel ile Fadime nin 1 çocukları daha olmuş . Zamanla çocuk büyümüş, 9
-10 yaşlarına gelmiş. Ama nasıl bir çocuk zeki mi zeki, fırlama mı fırlama . Önceki 8 ine hiç benzemiyor. Tüm sınavlarda birinci, sporda tüm şehrin en iyisi, köyün en zeki, en atılgan çocuğu olmuş. Bir gün Temel kahvede otururken sormuşlar. " Ya Temel senin 9 çocuğun 8'i deli mi deli bu sonuncusu nasıl oluyor da bu kadar akıllı oluyor? " Temel gerine gerine cevap vermiş. " Süzme o, süzme..!
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Temel ile Fadime Köye hakim yamaca oturmuş, sohbet ediyorlarmış. Temel ne yapsakda sevişsek diye fırsat kollarken Fadime:" Temel sağa apantisut ameliyatı olduğum yeri cöstereyim mi?" diye sorar. Temel hemen kabul eder." He cöster." Fadime"Ha şu karşıçi sarı binanın içinci kati."
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Temel dahiliyeci olmuş ve buna bir gün kadının biri gelmiş, demiş ki:
-Doktor bey ne yesem onu sıçıyorum. Pasta yiyorum pasta cıkıyor ekmek yiyorum ekmek çıkıyor,demiş. Temel de :
-O zaman bok ye, demiş.
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Temel hayvanları araştırma konusuna oldukça ilgi duymaktaymış. Bir gün bu merakını gidermek için laboratuarını kurarak çalışmalara başlamış. Örnek hayvan olarak bir PİRE almış. Çok hassas aletler ile bu işe başlayan Temel, eline çok hassas bir neşter alarak pirenin ayaklarının ucundan biraz kesmiş ve masanın üzerine bırakmış ve pireye ZIPLA BAKAYIM diye seslenmiş, doğal olarak zıplayarak dolaşan bir hayvan olan pire yarım yamalak da olsa zıplamış, o sırada Temel hemen yakalayarak ayaklarının tamamını yontmuş ve masanın üzerine tekrar bırakarak seslenmeye başlamış. ZIPLA BAKAYIM, ULA ZIPLASANA, ZIPLA BE HAYVAN. Fakat ayakları kesilen pireden hiçbir hareket yok..... Temel hemen kalem kağıdı alarak raporu yazmaya başlamış. PİRE incelendi. SONUÇ: "PİRE'nin ayakları kesilince kulakları duymamaktadır."